Bakma yüzüme öyle ne olur. Elim kolum bağlı, dilime kelepçe vurmuşlar. Konuşamam! İçimde öyle derin bir yara var ki... Anlatamam! Ama bil, boşuna değil göz pınarlarımdaki yaşlar Böyle küskün durduğuma bakma Koşup boynuna atlamak ister gönlüm... Kırılıyorsam eğer, küsüyorsam sana çocukça Doluyorsa gözlerime yaşlar "nayır nolamaz" edasıyla, Türk filmi tadında Sana olan sevgimdendir ey dost Ne olur sırt çevirme bana Dayanamam buna.
Uykuların kaçar geceleri, bir türlü sabah olmayı bilmez. Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya, Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında Ne çarşaf halden anlar ne yastık. Girmez pencerelerden beklediğin o aydınlık. Onun unutamadığın hayali, Sigaradan derin bir nefes çekmişçesine dolar içine. Kapanır yatağına çaresizliğine ağlarsın. Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.
Bir gün anlarsın aslında her şeyin boş olduğunu. Şerefin, faziletin, iyiliğin, güzelliğin. Gün gelir de sesini bir kerecik duyabilmek için, Vurursun başını soğuk taş duvarlara. Büyür gitgide incinmişliğin kırılmışlığın. Duyarsın, Ta derinden acısını, çaresiz kalmışlığın. Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.
Bir gün anlarsın ne işe yaradığını ellerinin. Niçin yaratıldığını. Bu iğrenç dünyaya neden geldiğini. Uzun uzun seyredersin aynalarda güzelliğini. Boşuna geçip giden günlerine yanarsın. Dolar gözlerin, için burkulur. Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.
Bir gün anlarsın tadını sevilen dudakların. Sevilen gözlerin erişilmezliğini. O hiç beklenmeyen saat geldi mi? Düşer saçların önüne, ama bembeyaz. Uzanır, gökyüzüne ellerin. Ama çaresiz, Ama yorgun, Ama bitkin. Bir zaman geçmiş günlerin hayaline dalarsın. Sonra dizilir birbiri ardına gerçekler, acı. Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.
Bir gün anlarsın hayal kurmayı; Beklemeyi, ümit etmeyi. Bir kirli gömlek gibi çıkarıp atasın gelir Bütün vücudunu saran o korkunç geceyi. Lanet edersin yaşadığına... Maziden ne kalmışsa yırtar atarsın. O zaman bir çiçek büyür kabrimde, kendiliğinden. Seni sevdiğimi işte o gün anlarsın.
İlk ve son görüşümdü seni o gece, kalabalığın içinde öylece durmuş yanı başımda , gözlerinin gözlerime değdiğini hissettim sonra, var dedim onun ruhunda da bir kıpırdanma şiddeti benimki kadar olmasada, şimdi oturmuş yalnız bir iskemlenin başında, hiç tanımadan özlüyorum seni, sen bunun farkında olmasanda...
Sevgilim ? Aşkım ? Neredesin ? O mu geldi yine? Bu sen misin, yoksa O mu? Sen zaten O muydun? Savaşıyor musunuz yine? Kimsin sen? Atamadın benliğinden nefret ettiğimiz "Sen"i.. Bir sen var ki senden öte canımı yakıyor sevgilim... Alıp götürüyor seni uzaklara.. Seni benden alan yollar mı, yoksa yabancı kollar mı? Ayak parmaklarım üşüyor, hissediyorum. Benliğimi saracak bu soğuk korkuyorum... Ayrılık ateşten bir gömlek... Yaklaştıkça ısıtacak bedenimi.. Yakacak giyince iliğimi kemiğimi.. Çaresizim... Giymek zamanıdır şimdi Kuşanıp tüm acıları yana yana gitmek zamanıdır şimdi Peki ya kalbim???
Evet, yalnızım. Sadece bunu söyleyip susmak isterdim. Ebediyen susmak! Çünkü canım acıyor.. Konuştukça,arzuladıkça,özledikçe... En kötüsü yaşadıkça... Yaşadıkça canım acıyor
Sevipte söyleyemediğim şarkılar var Bir dizesini asla hatırlayamadığım şiirler Keşke,keşke o ben olsaydım dediğim hikaye kadınları Düşlerim var... Uyandığımda yalnızca başını hatırladığım, Ve asla sonuna kadar görmeyi beceremediğim Bir adam var düşümde,tam dokunacakken uyandırıldığım Bir adam,sonumuzun ne olacağını hiç öğrenemediğim Düşümde bir adam var,benim mi bilemediğim Bir adam var diyorum,düşünüp düşümden ayrı kaldığım...
Durup da söyleyemediğin adımsa Gizli kapaklı Sevda türküleri tuttursam da ben Telli duvaklı, yanıma Korlar mı adam seni? Koparıp acıtmazlar mı beni? Nafile yanar elim dudağım Seni bana yar ederler mi? Yanıma korlar mı adam seni? Koparıp acıtmazlar mı beni? Nafile yanar elim dudağım Seni bana yar ederler mi?
Yağmur bulutu unutursa Dalında çiçeği kurutursa Yar benden utanırsa Düşündüm düşümden ayrı kaldım
Doğarken korkuyordum. Biri kulağıma şöyle dedi: "Korkma! Dünyada seni bir melek kollayacak, sevecek, her ihtiyacını karşılayacak. Hatta senin için canını verecek".
Adını sordum; " Adı önemli değil, sen ona anne diyeceksin" dedi... Her kadın annedir. Tüm annelerin, anne adaylarının ve kendini anne hissedenlerin *anneler günü* kutlu olsun...
Bu şehirde bir kadın var, adı bana özel... Elleri var küçücük, yüzüyse çiçeklerinden güzel... Kimse bilmez benden başka, bir kalbi var kocaman ama bana özel... Bazen kızar dünyaya ama sadece kendini üzer... Göremezler.. İzin vermese asla üzemezler... Çözemezler.. Onun bir düşü var ki; asla asla bilemezler.. Onu neden sevemezler..? Bilemezler.. Hiç hiç sevemezler..
Bazen bakar gökyüzüne o, bulutları izler... Kuş olup uçmak, kanat çırpmak, o bulutları geçmek ister... Yemyeşil çimenlerde çırılçıplak koşmak ister, Bu kahrolası gri şehrin tüm yollarını rengarenk boyamak ister.
Göremezler göremezler.. Kalbindeki elmasa erişemezler.. Çözemezler çözemezler.. Onun bir düşü var ki asla asla bilemezler.. Onu nasıl sevemezler..? Bilemezler.. Hiç hiç sevemezler..
Göremezler.. Kalbindeki elmasa erişemezler. çözemezler.. Onun bir düşü var ki asla asla bilemezler.. Onu nasıl sevemezler..? Bilemezler hiç hiç sevemezler
Şimdi o, kanatlarını rüzgara açmış, dur diyemezler.. Yıldızların arasında o kadar parlak ki onu seçemezler..
Başka sularda o Başka rüzgarlar arıyor, Başka yollara yürüyor. Başka... Başka...
"Şarkıyı dinlediğim an sen geldin aklıma.. Dilerim bir gün hayatının aşkı, kalbindeki elması ve sendeki pek çok güzelliği keşfeder ve sana bu şarkıyı bağıra çağıra söyler"