20 Temmuz 2010 Salı

Bensizlik


Aşkımı bir bebeğin kalbine gizleyip,
Küçük bir kayıkla okyanuslara sürdüm.
Sensizliği gözlerinde,
Seni kalbimde saklıyorum.
Henüz varlığının ne demek olduğunu bilmezken,
Sahip olduğun sevginin yokluğunu çekiyorsun.
Gözlerinde silüetim,
Burnunda tüten kokum,
Kalbinde sevgim,
Deli gibi özlüyorsun!
Şimdi sen;
Her yanını sarmış "ben"le,
Bi çare dolaşıyorsun yollarda.
Bense bir yabancının kollarında...

18 Temmuz 2010 Pazar

“Gel” Desen Gelecektim . . .


Seni siyah bir gecenin yastığına bıraktığımdan beri
Rüyalarınla dertleşip, seni soruyorum…
Issız bir dağ kasabasında,
Çakıl taşlarıyla oyunlar oynayıp
Bazen kederin dibini deşiyorum.
Çoğu zaman susuyorum
Sende susuyorsun ya,
İşte o an ölüyorum…

Yalnızlığıma sığdıramıyorum bu aşkı,
Yeni bir sebep olmalı
Bir kuş düşmeli nasırlı ellerime
Sonra canlanıp uçmalı
Ama yalnızlığa sığmamalı bu aşk
Sığdırmamalıyız…

Biraz korku, biraz telaş
Neleri alıp götürdü benden,
Bir dağ keçisinin inadına muhtacım,
Çöldeki aslanın krallığı hiç yetmiyor.
Şakaya düşen ciddiyetsizliğimde kaldım
Umudum sensin,
Oysa şu an yanımda olsan, yeterdin bana!
Yeterdik birbirimize…

Dün tanımadığım biri, yüzüme bakıp:
“ ne haber, birine mi benzettin, ne bakıyorsun”
Dediğinde bile hiç sinirlenmedim,
Surat bile asmadım…
Önemsemeyişlerimin değişimindeyim.
Bir sen, bir sen ve yine sen!
Tek isteğim bu benim…

Soğuk gecelerin intikamında yapayalnızım
Çoğulum hasretinde, bekleyişlerde
Yani sevdiğim içimde taşıdığım ölüyü
Atmak istiyorum, atamıyorum…
Özlemine yenildim, tutmuyor ellerim
Tutamıyorum ellerinden
Ey sevgilim ölüyorum…

Bu kente, bu yağmurlara kızıyorum
Olmadık zamanda ayırıyorlar bizi,
Ne zaman elinden tutup, kırlara götürsem seni
Ya durmadan yağmur yağıyor
Ya da şehrin trafiği, hava kirliliği peşimizi bırakmıyor.
Şimdi sen yokken (yanımda)
Her şey çok güzel, yağmur yağmıyor
Trafikle uğraşmıyorum, şaşırıyorum…
Bu kenti hiç sevmiyorum…

“Gel” desen, gelecektim
Ve bir daha yazmayacaktım.
Ama yandı bir kere o ateş
Yaktı beni
Yaktı seni,
Yaktı ikimizi de…

Anlayacaksın


Gittiğimi çok sonra anlayacaksın.
Şimdi uğurluyorsan, sende kalan yanlarıma güvendiğin içindir!

"Sende Kendine İyi Bak"


"Kendine iyi bak" derler ve giderler.
Bu sözlerin içinde ihanet yok, hiç bir zaman olamaz derler ve giderler.
En büyük ihanet değil midir aslında seni seveni, ihtiyacı olanı yüzüstü bırakıp gitmek.
"Kendine iyi bak" derler ve giderler.
Seni suskunluğa mahkum edip giderler.
Seni parçalara ayırıp, en büyük parçayı yanlarına alıp giderler.
Seni senden alıp giderler.

Daha kötüsü suçlayamazsın onları tüm bunlar için.
Kendine iyi bak deyip gidenin geçerli bir nedeni vardır elbet.
Suçlatmaz kendini. Savaşmadıkları için kızarsın ama suçlayamazsın.
Savaşmışlarsa, yenildikleri için kızarsın ama suçlayamazsın.
Yenildiğin için kızarsın ama suçlayamazsın.
Ayrılığın kaçınılmazlığına inandırır seni,
"Kendine iyi bak" derler ve giderler.
Elinden umutlarını, düşlerini, sevgilerini alıp giderler.
Bir tek anıları bırakırlar geride,
Bir de hatırladıkça gözyaşlarına boğulasın diye unutulmayan nağmeler.

Arkalarına bakmadan çekip giderler eğer yalnız kalmışsan,
Çünkü insafsızlıklarını görmek istemezler.
Herşey o saniye orada bitsin, kapansın bu sayfa isterler.
"Bitti" diyemedikleri için,
"Kendine iyi bak" derler.
"Kırıldım ve affedemiyorum" diyemedikleri için
"Kendine iyi bak" derler.
"Seni istemiyorum artık, hayatımdan çıkaracağım ama bil ki hiç unutmayacağım" diyemedikleri için
"Kendine iyi bak" derler.
"Biliyorum çok kanayacaksın ama daha iyisini yapamıyorum" diyemedikleri için
"Kendine iyi bak" derler.
Vicdanlarını rahatlatmak için kendine iyi bak derler,
Çünkü o kan uzun süre akacaktır ve o yara asla kapanmayacaktır, bilirler.

"Kendine iyi bak" bir noktadır çoğu zaman.
Kendine iyi bak deme bana, sadece kötülükler noktalansın isterim ben.
Oysa sen iyisin.
Sen gözümdeki ışık, dudağımdaki tebessüm, sen içimdeki sevinçssin.
Sen hayatıma renk katan, sen yüreğimdeki çarpıntı, sen hayatımdaki neşesin.
Sen yolumu aydınlatan, sen dert ortağım, sen gönül yoldaşım, sen bir tanesin.
"Kendine iyi bak" deme bana. Nokta koyma.

Keşke böyle yaşanmasaydı bazı şeyler, keşke affedebilsen beni, keşke ben de affedebilsem.
Keşke döndürebilsek zamanı geriye.
Keşke bugünkü aklımızla yaşasak herşeyi baştan.
Nafile...
Ama yine de, gitmesen olmaz mı? Bitmesek olmaz mı?
Sen eksikken, ben nasıl tam olurum? Senden kalan boşluğu kimlerle doldururum? Savaşsak, aramıza giren şeytanla olmaz mı?
Hani büyük aşklar her türlü engeli aşardı,
Hani gerçek dostluklar her sınavı geçerdi,
Hani sevgi eninde sonunda kazanırdı?
Hani hayatta hiç kirlenmeyecek değerler vardı?
Hani en büyük zaferler, en kanlı savaşların ardından kazanılırdı?
Bunların hepsi yalan mı? Sahiden..., gitmesen olmaz mı? Bitmesek olmaz mı?.


Peki o zaman... Senin istediğin gibi olsun... Öyleyse...Sen de "Kendine İyi Bak".

2 Temmuz 2010 Cuma

Seni Seviyorum Demek İsterdim


seni seviyorum demek isterdim
ölesiye bir duyguyla,
taparcasına dil dökmek
ve saçlarım ağarmadan söylemek isterdim

seni sarmak isterdim sonsuzlukla
delicesine sevmek
bir sarhoş gibi adını sayıklamak
ve bağırarak kollarında ölmek isterdim