17 Haziran 2010 Perşembe

Sekiz


Bir sayı ne kadar derinden acıtabilir ki?
sende düşündün mü acaba?
öğrenmeyi istedim,
uzattım sana elimi..
bulamadım ne bir ses, ne bir nefes...
gözyaşlarım yastığıma düşerken
ruhum beyhude savruldu sokaklarda
yine yoktun yanımda
şimdi anılarımızla dolu benliğimde
bomboş ve yalnızım

1 yorum:

  1. Ölüm Gelmişse

    Bitmişse
    Kızıllığını avuç avuç içtiğimiz şafaklar
    Öğleler, ikindiler çoktan geçmişse
    ...Bir akşamüstü garipliği
    Sarmışsa her yeri
    Güneş devrilmiş
    Renkler solmuş
    Sesler kesilmişse
    Son kuşlar da geçip gitmişlerse ufuktan
    Ve çiçekler
    Bükmüşse boyunlarını dalgın dalgın
    Bil ki ölüm saati gelmiştir
    Senden uzak, kendimden uzak
    Tüm umutlardan ve her şeyden uzak
    Ben ölmüşümdür uzaklarda bir yerde
    Gövdesini kurtların oyduğu
    Bir ağaç gibi devrilmişimdir
    O anı sen bileceksin herkesten önce
    Herkesten iyi sen anlıyacaksın
    Çaresizliğini, yıkılmışlığını
    Sevdiğin adamın
    Ve seni nasıl sevdiğini
    Duyacaksın derinden derine
    Belli belirsiz
    Bir gölge düşecek gözlerine
    Fakat ağlamıyacaksın, ağlamıyacaksın
    Sen tek gelinim, sen tek kadınım
    Sen güzelim, nazlım, bebeğim
    Kadersizim sen
    Gülerken ağlayanım, ağlarken gülenim
    Varlığım, nedenim, alınyazım benim
    Elbette ağlamıyacaksın
    Çünkü sonsuzluklar
    Sonsuz sevenler içindir
    Çünkü ölüm
    Sevmeyi ve ölmeyi bilenler içindir.

    Ümit Yaşar Oğuzcan...

    YanıtlaSil